İnsanlar neden erteleme yapar? Erteleme Davranışı için Neler Yapılabilir?
Bireylerin; motivasyon kaynaklarını fark etme ve bu kaynakları kullanma, hedef belirleme, karar verme, ilgi ve yeteneklerini geliştirme, davranışa geçme gibi pek çok içsel ya da dışsal potansiyelini yaşamı için kullanması oldukça önemlidir. İçsel ya da dışsal kaynakların etkin bir şekilde kullanılması bireyin gerek okul yaşamında, gerek kişisel/aile/sosyal yaşamında gerekse de mesleki yaşamında gerçek beni açığa çıkartır. Fakat bireyin gerçek potansiyelini, başarısını, özelliklerini yani “benini” açığa çıkarmayı engelleyen önemli alışkanlıklar, modern çağdaki insanı oldukça zorlamaktadır. Bunlardan biri ya da en önemlilerinden biri erteleme davranışıdır.
Erteleme, pozitif kararlar vermeyi, başarılı olmayı, başarısızlık durumlarında kendimizi toparlamamızı etkileyen, gün içindeki sorumluluklarımızı (fatura ödeme, randevuya gitme, bir işi bitirme vb.) öteleyen kısacası arzuladığımız hayatı yaşamayı engelleyen önemli kusursuz bir eylemdir. Bu kusursuz engelin sorumlulukların çeşitlendiği ve yoğunlaştığı çağımızda yaygınlaştığı bilinmektedir. Bazı araştırmalarda öğrencilerin yüzde 60’ının, bazılarında ise yüzde 45-55’inin akademik erteleme davranışı yaptıkları, bazı araştırmalarda ise yüzde 30-55 arasında yetişkinlerde erteleme davranışı görülmektedir.
Erteleme davranışı, erteleme anında kısa bir mutluluk ve rahatlık verebilir. Bu durum bir kazanç değildir ve bu iyilik hali kısa sürer. Erteleme davranışı birikmiş işlerin yanında, suçluluk, pişmanlık, hayal kırıklığı, başarısızlık, utanç, yetersizlik, kendine saygı ve özgüven kaybı gibi bir çok yıkıcı duyguyla bireyi baş başa bırakır. Bu yıkıcı duygu, düşünce ve birikmiş işlerle baş etmek birey için daha zor bir hâl alır ve yeni bir erteleme döngüsü başlar. Evet ertelemenin bir döngüsü var ve bu döngünün güçlenmesi yeni bir erteleme ile artar. “Daha çok zamanım var” düşüncesi ile başlayan döngü, “suçluluk ve bir daha her şeyi zamanında yapacağım” duygu ve düşüncesi ile biter. Maalesef, tamamlanan bu döngü yeni bir erteleme döngüsüne dokunuş anlamı taşıyabilir.
Erteleme davranışı ile ilgili yapılan önemli araştırmalarda ertelemenin pek çok nedeni olduğu anlaşılmıştır. Sorumluluk, iç disiplin, işlevsel mükemmeliyetçilik, benlik saygısı, yeterlilik gibi kişilik özelliklerinin yeterli gelişmemesi erteleme davranışını güçlendirmektedir. Planlama, kendini yönetme, amaç belirleme, motivasyon, zamanı yönetme, bilinçli teknoloji kullanımı gibi becerilerin gelişmemesi erteleme davranışını artıran önemli nedenlerdir. Bunların da yanında, stres, utanç, suçluluk, kaygı, üzüntü gibi negatif duygular ve erteleme konusunda olumsuz model kaynakları (ebeveynler, öğretmenler, arkadaşlar vb.) bu davranışın alışkanlığa dönüşmesine neden olabilir.
Bireylerin yaşamın her alanındaki başarı kimliğini etkileyen bu davranışın gelişmemesinde çocukluk yaşantıları oldukça önemlidir. Ebeveynlerin çocuklarına erteleme konusunda model teşkil etmemesi, “sonra, yarın” gibi erteleme zemin oluşturacak davranışların, sözel ifadelerin anlamsızca kullanılmaması gerekmektedir. Özellikle, sorumluluklarla ilgili konularda ve çocukların ihtiyaçlarının karşılanmasında ebeveynlerin ertelemeci olmaması, davranışı önlemeye yardımcı olacaktır.
Aynı zamanda, bireylerin yaşamlarında bazı rutinlerinin (uyku saati, yemek saati, hafta sonu etkinlikleri, kitap okuma, hobiler vb.) olması, bu rutinlerinin zaman aralıklarının belirgin ve sabit olması (büyük bir oranla) erteleme eğilimini azaltacaktır. Bireylerin erteleme, erteleme nedenleri, sonuçları vb konusunda farkındalık kazanmaları, kar-zarar değerlendirmeleri yapmaları erteleme davranışını bırakma ya da azaltma konusunda yararlı olacaktır. Zaman yönetimi, planlama, kısa ve orta vadeli amaçlar oluşturma, teknolojiyi sağlıklı kullanma gibi becerilerin geliştirilmesi de erteleme davranışının azaltılmasında önemlidir. Erteleme davranışına eşlik eden, umutsuzluk, mutsuzluk, çökkünlük, günlük aktiviteleri yaparken zorlanma, istek ve motivasyon kayıpları gibi duygu durumları var ise bir uzmanla görüşmekte yarar vardır.
Ferrari, J., & Patel, A. ( 2004 ). Social comparisons by procrastinators: rating pers with similar or dissimilar delay tendencies. Personality and Individual Differences, 37, 1493–1501.
Kandemir, M. (2010). Akademik erteleme davranışını açıklayıcı bir model. Unpublished doctorate dissertation, Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.