Sakarya Psikolog, Sakarya Psikoloji, online terapi

STRES VE STRES BELİRTİLERİNE DAİR BİR DEĞERLENDİRME

Stres ve stres belirtileri nelerdir? Stres üzerine genel bir değerlendirme..

Psikolojinin dünden bugüne değerini hiç yitirmeyen hatta bu değerin sürekli arttığı önemli konularından biri strestir. Stres, bireylerin zorlayıcı ya da yıkıcı yaşantılar karşısında göstermiş olduğu zihinsel, duygusal, fizyolojik ve davranışsal tepkiler bütünüdür. Tanımlamaya bakıldığında,  stres için bireyi zorlayan bir yaşantının varlığı olması gerekmektedir. Yani, bireylerin bilişsel, duygusal, eylemsel baş etme kapasitelerini/becerilerini aşan bir yaşantı stres için bir başlatıcıdır. Fakat, burada şunu bilmek gerekir ki, “zorlayıcılık” genel olarak bireyin zihnindeki tanımlamaya, anlama göre değişmektedir. Sınavlardan kalmak bazı bireyler için felaketleştirilmesi gereken bir durum olurken, bazı bireyler için bir gelişim/öğrenme fırsatı olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda, yaşanan durumun zorlayıcılığı ve bu zorlayıcılığa ilişkin gösterilen stres tepkileri de önemli ölçüde değişim göstermekte yani bireyselleşebilmektedir.


Stresin Belirgin Tepkileri/Belirtileri


Stres tanımındaki dikkat çeken diğer bir özellik ise, zorlayıcı olarak anlamlandırılan yaşantılar karşısında bireyin bilişsel/duygusal/fizyolojik ve davranışsal tepkiler geliştirmesidir.  Bunlar şu şekilde sınıflandırılabilir:


  • Bilişsel Tepkiler: Dikkat ve odaklanma da sorun yaşamak, kontrol edilemeyen, hızlı ve tekrarlayıcı olumsuz düşünceler geliştirmek, geleceğe yönelik olumsuz beklentiler geliştirmek, yaşam hep böyle kalacakmış hissini yaşamak, plan yapamamak vb. bilişsel tepkiler.
  • Duyuşsal Tepkiler: Kaygı, korku, endişe, öfke, iç sıkıntısı, yaşamdan zevk almamak, üzüntü, umutsuzluk, çaresiz, durağanlık, yalnızlık, hayal kırıklığı vb. duygular.
  • Fizyolojik Tepkiler: Uykusuzluk ya da çok uyuma, iştahsızlık ya da çok yeme, terleme, sıcak soğuk basmaları, çarpıntı, mide ve bağırsak sisteminin bozulması, soluk beniz, cinsel isteksizlik vb. fizyolojik tepkiler.
  • Davranışsal Tepkiler: Hobilere karşı ilgisizlik ve eylemsizlik, erteleme davranışları, öz bakımı ihmal etme (duş alma, tırnak kesme, temiz giyinme, dış fırçalama, traş olma vb.), bağımlılık davranışları geliştirme (sigara kullanma, teknolojiye yönelme, madde kullanımı vb.) vb. davranışsal tepkiler.
 

Stresin İnsan Doğasına Pozitif Katkıları


Stres ve stres belirtileri “bireylerin yaşam doyumnu olumsuz etkileyen, öğrencilerin başarılarını engelleyen, evlilikleri yıkan tepkiler bütünü olduğuna ilişkin bilgiler dolaşır gündelik yaşamımızda. Hatta stres, bütün hastalıklarının temelini oluşturur.” Bu bilgi kısmen doğru olsa da, stresin “korku filmi” gibi anlatılmasının, her olumsuzluğa nedensellik oluşturduğunu söylemenin, kocaman bir haksızlık olduğunu belirtmek gerekmektedir. Stresin yıkıcı etkisi düzeyi ile ilgilidir. Yüksek düzeyde ve uzun vadede yaşanan stresin tabi ki insan doğasına güçlü negatif etkileri vardır. Fakat, şunu bilmek gerekir ki: kısa/orta vadeli, ortalama düzeyli stres, insan doğasına güçlü pozitif etkiler yapmaktadır.


Araştırmalara göre orta düzeyde yaşanan stres, bağışıklık sisteminin güçlenmesine pozitif katkıları olan kortizol hormonlarının üretilmesine önemli düzeyde katkılar sağlamaktadır. Düşük seviyeli stres nörotrofin adı verilen beyin hücresi üretimini tetikler ve bu hücrelerin artmasına neden olduğu stres araştırmalarının önemli bulgularındandır. Bu durum, beyin içinde yer alan nöronlar arasındaki bağlantıların gelişmesine hızlı düşünme, hatırlama, akıl yürütüme, problem çözme, karar verme gibi bilişsel becerileri güçlenmesine neden olabilmektedir. 


Orta seviyede yaşanan stres hem fizyolojik hem de psikososyal açıdan vücuda verilen aşı mikropları gibidir. Strese neden olan durumlarla başa çıkmayı öğrenmenin, gelecekteki benzer stres anlarının çok daha kolay yönetmesine yardımcı olur. Normal düzeyde stres yaşantısı, aynı zamanda bireylerin çaba, öğrenme, motivasyon ve performans düzeyine pozitif katkılar sağladığı bilinen bir başka bilimsel ve pozitif bir bilgidir.


Stres ve Stres Belirtileri ile Baş Etmek İçin Birkaç İyi Öneri


Stres ve stres yaşantıları baş etmek öğrenilebilecek bir durum olduğunu öncelikle bilmek gerekir. Doğuştan gelen ya da değişmeyecek bir duygu durumu değildir. Stresin yönetilmesine alışkanlıkların (fizyolojik alışkanlıkların) değişimi ile başlanabilir. Özellikle uyku, beslenme, fiziksel aktivite alışkanlıklarının uzmanların önerileri dikkate alınarak düzenlenmesi gerekmektedir. Uyku sırasında salgılanan hormonların aynı zamanda stresin düzenlemesine katkıları olduğu bilinmektedir. Şeker, karbonhidrat, kahve, çay tüketimleri, geç saatte beslenme, sürekli atıştırma stresle baş etmeyi zorlaştıran, stres hormonlarını daha fazla salgılanmasına neden olan alışkanlıklardır. Bu yüzden bir uzman desteği ile sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yeniden kazandırılması stresi yönetmeyi kolaylaştıracaktır. Aynı zamanda, spor ve hareketin anti-stres hormonlarını salgılanmasına ve kas/sinirlerin rahatlamasına yardımcı olduğu bilinmektedir.


Stres yaşantıları baş etmek için problemi yokmuş gibi saymak, kaçınmak başarılı bir strateji olmaz. Problemi analiz edip, baş etmeye yönelik alternatif yöntemler üzerinde düşünmek ve planlamaları hayata geçirmek oldukça işlevsel bir yöntem olacaktır.


Stresle baş etmeyi kolaylaştıran diğer bir yöntem ise sosyal destektir. Kişinin sevdikleri ile nitelikli zaman geçirmesi, sağlıklı kişilerden duygusal sosyal destek alması-vermesi stresle baş etmesini kolaylaştıracak bir yöntem olacaktır.

Stres oluşturan yaşantıya ilişkin yüklenilen anlamların negatif olması, stresin tepkilerini artıracaktır. Buna karşılık stresi neden olan olayın bilişsel olarak yeniden değerlendirilmesi, alternatif ve pozitif değerlendirmelerin geliştirilmesi stres yükünü azaltacaktır.


Hobilere ve ilgilere yönelmek, becerilere uygun bir uğraşın olması, planlı aktivitelerin geliştirilmesi stres yükünü azaltacak diğer bir strateji olacaktır.


Stres ve stres belirtileri uzun süre yaşanmaya devam ederse ve kullanılan stratejiler yetersiz kalırsa bir uzmandan destek almak gerektiğini unutmamak gerekir.

KAYNAKÇA

Agolla, J., & Ongori, H. (2009). An assessment of academic stress among undergraduate students: The case of University of Botswana. Educational Research and Review. 4 (2), 063-070.

Baltaş, A. (1997). Stres ve başa çıkma yolları (13. Basım). Remzi Kitabevi, İstanbul.

Lazarus, R. S. (1991). Progress on a cognitivemotivational-relational theory of emotion. American Psychologist, 46(8), 819-834.

Lazarus, R. S. (1993). From psychological stress to the emotions. Annual Review o f Psychology, 44, 1- 21.

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
Share on pinterest
Share on whatsapp

2 yorum

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bizi Arayın
Sohbete başla.
Yardıma mı ihtiyacınız var?
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?